1400’lü yılların başlarında Mahmut isminde bir çiftçi, tekke
boğazı tarafındaki tarlasını sürerken içi altın dolu üç büyük yekpare oyulmuş
küp bulur.
Bergamalı çiftçi bu altınların devlete ait olduğunu düşünüp
Küpleri yetkililerine bildirir. Üç küp Osmanlının başkenti Bursa’ya gönderilir.
O zamanlar Üç küpten daha Fatih’in babası II. Murad
tahttadır. Padişah da durumdan haberdar olur ve Bergamalı çiftçinin bu davranışından
etkilenir. Altınlar hazineye aktarılır.
yüksek, dış yüzeyi pürüzsüz ve söbü şekill olan ikisi de
başkentte kalır. O iki uzun küp bugün Ayasofya’dadır, gidenler mutlaka
görmüştür.
İçinde altınlar olan süslü küp ise hatıra olarak boş bir
şekilde Bergamalı çiftçiye geri verilir.
Bergama krallığı devrinden kalan ve muhtemelen kraliyet
ailesinin sarayında bulunan bu küp yine Bergama’ya geri döner.
Padişahın ödülü bununla sınırlı değildir. Çiftçiye geniş
araziler de bağışlanır.
Zenginleşen Bergamalı çiftçinin oğulları sonradan Bergama
tepesi eteklerinde bir hamam inşa ettirirler ve bu küpü de baş köşeye
yerleştirirler. Hamam o günden sonra Küplü Hamam olarak bilinir.
Yaklaşık dört yüzyıl boyunca küp hamamın başköşesinde durur
ama 17 ve 18. yüzyıllarda Bergama’ya gelen Avrupalı gezginler küpü fark ederler
ve satın almak için hamam sahiplerine para teklif ederler.
Tarihi Küpün Yolcuğu Başlıyor
Bergamalılar dede yadigarına sahip çıkıp küpü satmazlar.
Fakat Osmanlı padişahlarından olan II. Mahmut bu küpü isteyen bir Fransız’ı
kırmaz ve Paşa’nın torunlarına bir ferman gönderip küpün derhal Fransız’a
verilmesini emreder.
Bergama Krallığının başkenti Bergama’da bin yıldan daha
fazla boyunca toprak altında kalan, bulunduktan sonra kısa bir süre Osmanlının
başkentini ziyaret eden ama tekrar Bergama’ya gelen ve dört yüzyıl boyunca bir
hamamı süsleyen küp artık Fransa’nın başkenti Paris’e ulaşmıştır.
Bugün Louvre Müzesinin nadide eserleri arasındadır. Paris’e
yolunuz düşerse Louvre’a uğrayın, Bergamalıların uğruna servet değerindeki
teklifleri geri çevirdiği Küplü Hamamın küpünün yanına vardığınızda derin bir
iç çekin!