Bir gün bir taksiye atladım ve havaalanından hareket
ettik...Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden
aniden yola, önümüze çıktı...Taksi şoförü sert bir şekilde frene bastı, kaydı ve diğer
arabaya çarpmaktan milim farkıyla kurtuldu...Diğer arabanın sürücüsü camdan başını çıkartıp bağırmaya ve
küfretmeye başladı..Taksi şoförü ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı.Ve gerçekten çok arkadaşçaydı.Sordum: “Neden bunu yaptığınız?Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastaneye
gönderecekti.”Taksi şoförü bana, şimdi “Çöp Kamyonu Kanunu” dediğim şeyi
öğretti.
Şöför pek çok insanin çöp kamyonu gibi olduğunu açıkladı.
Her tarafta çöp dolu olarak dolaşıyorlar; kızgınlık, öfke ve hayal kırıklığı
dolular. Çöpleri biriktikçe onu bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar ve bazen
sizin üzerinize bırakabilirler. Kişisel almayın. Sadece gülümseyin, onlar için
iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize,
evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın. İşin ana fikri şu ki,
başarılı insanlar çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve ellerine
geçirmesine izin vermezler.
Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa,
dolayısıyla ‘ size iyi davranan insanları sevin, iyi davranmayanlar için dua
edin...’