“Çamlıca'ya inşa
edilen camiyi konuşmaya bile değmez, Sultanahmet'in kopyası, cami dediğin
cemaat uğradığı zaman cami olur, dağa tepeye cami yapılmaz, Anadolu'yu dolaşın,
bulamazsınız.
*“Restorasyon, ancak
ideal tarih bilinciyle mümkün olur, kendimizi kandırmayalım, bu bilinç bizde
eskiden de yoktu, padişah bile babasının yaptırdığı evi yıkar, kendisininkini
yapardı, yıka yıka giderdi, Topkapı da buna dahildir, göçerliktir bu.”
“İstanbul'da artık
plan yapılamaz, dünyada da bu kadar büyük şehri planlayamazsınız, çareyi
Anadolu'da aramalı, Anadolu şehirlerini eğitim ve sanayiyle cazibe merkezi
haline getirmeli.”
“Toplumda kültür yok,
200 küsur üniversite var ama, hoca yok, cehalet kurbanı olarak devam ediyoruz,
vasatlık her yerde.”
“Bir kültürün
birikmesi, bakkaldan mal almaya benzemez. Kentli olmak, kente her taşınanın
kentli olduğu anlamına gelmez. Kentli olmak, çağdaş uygarlığı bütünüyle olmasa
bile, biraz anlamış olmak demektir.”
“Beştepe'ye yapılan
sarayla ilgilenmedim bile, mimari olarak iyi isimlerle çalışmıyorlar,
değerlendirmesi yapılacak bir şey değil, zaten orada asıl mesele yeşili yok
etmiş olmak!”
“En tehlikeli şey
inşaatçılıktır, çünkü inşaatçı aslında bir şey üretmez, arkasında entelektüel
bir gelişme yoktur. İktidar, eğitime-sanayiye para harcayacağına, ekonomiyi
inşaata indirgiyor, halkı istismar ediyor, cahil bir kitle para kazanmış
oluyor, bu kadar, inşaatçılık ülkeyi batıracak.”
“İşe gitmek için her
gün yolda üç saat kaybediyorsan, geri kalmış bir şehirde yaşıyorsun demektir.”
“Eski Türkiye daha
namusluydu. Şimdi namussuz demek istemiyorum, ama cahil olduğu için kolayca
kötülük yapabiliyor, haksızlık, adaletsizlik, cahilliğinden kaynaklanıyor, bir
gün sonrasını düşünmediği için böyle oluyor.”
“Bu ülkede ağaç ve
orman katliamı var, su katliamı var, insan ve özellikle kadın katliamı var,
hepsinin üzerinde, hayvanlarıyla birlikte doğa katliamı var, kent yaşamı
katliamı var.”
“Atlı bozkır
göçerleri yağmayla yaşardı, fethettikleri toprakları yağma ederler, halkı esir
alırlardı, biz de kendi kentlerimizi yağma ediyoruz, atlı bozkır göçerleriyle
atsız göçerlerin yağması arasında pek bir şey değişmedi, kentlerimizi
yağmalıyoruz, içine de kendimizi hapsediyoruz.”
“Türkiye cehaletiyle
övünen bir ülke.”
“Türkiye, tarihi
hastalığı olan cehalet ve yolsuzlukla savaşıyor. Bu savaşı halk, kendine karşı
yapıyor.”
“, ister kadınları
boğazlamak, ister tarihi ve doğal çevreyi yok etmek, ister ağaç kesmek, ister
hırsızlık yapmak, ister tarih bilmeden onunla övünmek, ister dindar olmadan
dini istismar etmek… Hepsi cehalete dayalıdır.”
“Bürokrasinin
cahiller elinde toplanması, hastalık alametidir.”
“Çağdaş hiçbir ülke
cahil kadrolarla idare edilmez.”
“Eğitimin her düzeyde
çökmesi, hastalıktır.”
“Düşünenler çoğalmadı
ve utanmıyoruz. En çok ölüleri, cenazeleri, camileri, AVM'leri, borsaları,
gökdelenleri, yolları, sarayları, otomobilleri düşünüyoruz.”
“ planlama yok, çünkü
planlama yapacak adam işbaşına getirilmiyor, önce yağma yapılıyor, sonra plan
yapılıyor, birisi oy almak istiyor, öbürü ev sahibi olmak istiyor, bu ikisi
birbirleriyle çok iyi örtüşüyor!”
“Türkiye'de felsefe
olmadığı için, eleştiri kavramı gelişmedi, az gelişmiş toplumda eleştiri yaptığı
zaman, küfür etmiş sayılıyorsun!”
“Türkiye Cumhuriyeti,
İslam toplumları tarihinde gerçekleştirilen en büyük uygarlık projesidir.
20'nci yüzyılın en büyük toplumsal devrimi, Türk devrimidir. Şimdilerde ise
maalesef, İslam toplumlarının çağdaş dünyayla sürüp giden uyuşmazlığı,
Türkiye'ye de bulaştırıldı.”
“Atatürk ‘benim tek
mirasım akıl ve bilimsel düşüncedir' demiş, hiçbir devlet adamı veya devlet
kurucusu böyle bir şey söylememiş,
“Türk aydını,
Amerikan sömürgeciliği ve kırsal kültür tarafından esir alındı, olan bitenler
ahlaki ve entelektüel iflastır, aydınlar doğrudan katılmıyor olsalar da,
toplumu saran ahlaki çöküntüyü sanki normal bir olguymuş gibi izlemekle
yetinerek, hoş göstererek, ona ortak oluyorlar.”
““Oysa bu toplumda,
hangi koşullarda olursa olsun, insanlık için düşünüp çalışacak çok insan
olduğunu Kurtuluş Savaşı'nda öğrendik.
Günümüzde de
varlıklarıyla geleceği hazırlayan milyonlar var.
Sesleri az ya da çok
çıkabilir, düşünceleri bulanık olabilir, ama çağdaş dünyanın ortaklarıdır, bu
ülkenin dünyayla er geç buluşacağı tek yol, çağdaş uygarlık yoludur.”